Alemlere Rahmet Hz. Muhammed
Yayınevi
: Siyer Yayınları
Stok Kodu
:
9789759014092
Sayfa Sayısı
:
135
Basım Tarihi
:
2011
Kapak Türü
:
Karton Kapak
Kağıt Türü
:
Kitap Kağıdı
Dili
:
tr
Orijinal Adı
:
Alemlere Rahmet Hz. Muhammed
0,00TL
0,00TL
Stokta yok
9789759014092
894567
https://www.cukurovakitap.com.tr/alemlere-rahmet-hz-muhammed-3
Alemlere Rahmet Hz. Muhammed
0.00
Bugün birbuçuk milyarlık İslam ailesinin kaç ferdi Peygamber Efendimizi tanıyor? Bunun hesabını yapmamız zor ama şunu iyi biliyoruz ki; bu koca ailenin her ferdi Onu (s.a.v.) bilmektedir. Onu bilenler çoğunlukta ama tanıyanların o çoğunlukta olduğunu ne yazık ki söyleyemiyoruz. Onu bilenler Onun ne zaman doğduğunu, ne zaman vefat ettiğini, savaşlarını, çocuklarının isimlerini, hanımlarını, hicretini, miracını ve daha onlarca şeyi biliyorlar. Çok gariptir, bu bilinenlerin çoğunu belki daha fazlasını Mekkede Ona karşı çıkanlar da biliyorlardı. Herhalde Hz. Muhammedin (s.a.v.) amcası Ebu Leheb bizden daha çok Peygamber'in bu özel bilgilerine sahip idi. Ama onlar o yüce ruhu tanıyamadılar, tanıyamadıkları içinde tam anlamı ile tabi olamadılar ve Ona karşı oldular. İşte bilmek yalnız başına yeterli değil, o bilginin marifete, yani aşka dönüşüp sahibini tanıdığı o değerler uğruna fedakarlık yapmaya zorlamalıdır.
Önsözünden
Allah Resulünün mübarek ellerinde yetişen o örnek neslin en büyük özelliklerinden bir tanesi de hiç şüphesiz Ona (s.a.v.) duydukları aşk ve muhabbettin boyutudur. On-lar kendilerini bir ateş çukurunun kenarından kurtaran, hi-dayet çeşmesinin o tatlı suyu ile buluşturan ve onları bere-ketli bir sofra olan nübüvvet sofrasına kavuşturan Alemlerin Sultanına karşı bir minnet ve vefa borcu olarak öylesine se-viyorlardı ki; en aziz bildikleri şeyleri Onun (s.a.v.) yolunda feda etmekten bir an geri durmuyorlardı. Onu (s.a.v.) gör-medikleri günü ziyan sayıyor, o bereketli sesi duymadıkları günü yaşanmamış kabul ediyorlardı. Bazen meclislerinde birbirlerine Efendimizi anlatarak özlemlerini gideriyor, O-nun (s.a.v.) adını anmadan, hiçbir konuşmaya başlamıyor ve yine adını anmadan konuşmalarını nihayete erdirmiyorlardı.
Medinenin gençlerinden olan Hassan b. Sabit şiirde zirve şahsiyetlerden biriydi. Allah Resulü Medineye hicret edince o da ensarî Müslümanlardan oldu, o da evini ve yüreğini Mekkeden gelen iman kardeşlerine açtı. Hassanın o günden sonra şiirlerine konu olan tek bir şey vardı, o da: Hz.Peygamberdi. Hassan yazıp okuduğu şiirlerle sahabenin yüreğinden kopup gelen Peygamber aşkını iyice derinleştiri-yor, her şiiri ile bu aşkın boyutunu daha da ötelere taşıyor-du. Sahabe onu her gördüğünde; Hadi Hassan, bir şiir oku da Efendimizi anlat ve bizlere canlarımızın yoluna feda oldu-ğu Resullullahı medhet derlerdi. Hassan b. Sabit sahabenin bu isteğine şöyle karşılık verecekti:
Ve ma medahtü Muhammeden bi makaleti
Ve lakin medahtü makaleti bi Muhammedin
Allah Resulüne vurgun bir yürek olan Hassan diyordu ki:
Ben şiirlerimle Muhammedi övmüyorum
Bilakis Muhammed ile şiirlerimi medhedip, güzelleştiriyorum
Önsözünden
Allah Resulünün mübarek ellerinde yetişen o örnek neslin en büyük özelliklerinden bir tanesi de hiç şüphesiz Ona (s.a.v.) duydukları aşk ve muhabbettin boyutudur. On-lar kendilerini bir ateş çukurunun kenarından kurtaran, hi-dayet çeşmesinin o tatlı suyu ile buluşturan ve onları bere-ketli bir sofra olan nübüvvet sofrasına kavuşturan Alemlerin Sultanına karşı bir minnet ve vefa borcu olarak öylesine se-viyorlardı ki; en aziz bildikleri şeyleri Onun (s.a.v.) yolunda feda etmekten bir an geri durmuyorlardı. Onu (s.a.v.) gör-medikleri günü ziyan sayıyor, o bereketli sesi duymadıkları günü yaşanmamış kabul ediyorlardı. Bazen meclislerinde birbirlerine Efendimizi anlatarak özlemlerini gideriyor, O-nun (s.a.v.) adını anmadan, hiçbir konuşmaya başlamıyor ve yine adını anmadan konuşmalarını nihayete erdirmiyorlardı.
Medinenin gençlerinden olan Hassan b. Sabit şiirde zirve şahsiyetlerden biriydi. Allah Resulü Medineye hicret edince o da ensarî Müslümanlardan oldu, o da evini ve yüreğini Mekkeden gelen iman kardeşlerine açtı. Hassanın o günden sonra şiirlerine konu olan tek bir şey vardı, o da: Hz.Peygamberdi. Hassan yazıp okuduğu şiirlerle sahabenin yüreğinden kopup gelen Peygamber aşkını iyice derinleştiri-yor, her şiiri ile bu aşkın boyutunu daha da ötelere taşıyor-du. Sahabe onu her gördüğünde; Hadi Hassan, bir şiir oku da Efendimizi anlat ve bizlere canlarımızın yoluna feda oldu-ğu Resullullahı medhet derlerdi. Hassan b. Sabit sahabenin bu isteğine şöyle karşılık verecekti:
Ve ma medahtü Muhammeden bi makaleti
Ve lakin medahtü makaleti bi Muhammedin
Allah Resulüne vurgun bir yürek olan Hassan diyordu ki:
Ben şiirlerimle Muhammedi övmüyorum
Bilakis Muhammed ile şiirlerimi medhedip, güzelleştiriyorum
- Açıklama
- Bugün birbuçuk milyarlık İslam ailesinin kaç ferdi Peygamber Efendimizi tanıyor? Bunun hesabını yapmamız zor ama şunu iyi biliyoruz ki; bu koca ailenin her ferdi Onu (s.a.v.) bilmektedir. Onu bilenler çoğunlukta ama tanıyanların o çoğunlukta olduğunu ne yazık ki söyleyemiyoruz. Onu bilenler Onun ne zaman doğduğunu, ne zaman vefat ettiğini, savaşlarını, çocuklarının isimlerini, hanımlarını, hicretini, miracını ve daha onlarca şeyi biliyorlar. Çok gariptir, bu bilinenlerin çoğunu belki daha fazlasını Mekkede Ona karşı çıkanlar da biliyorlardı. Herhalde Hz. Muhammedin (s.a.v.) amcası Ebu Leheb bizden daha çok Peygamber'in bu özel bilgilerine sahip idi. Ama onlar o yüce ruhu tanıyamadılar, tanıyamadıkları içinde tam anlamı ile tabi olamadılar ve Ona karşı oldular. İşte bilmek yalnız başına yeterli değil, o bilginin marifete, yani aşka dönüşüp sahibini tanıdığı o değerler uğruna fedakarlık yapmaya zorlamalıdır.
Önsözünden
Allah Resulünün mübarek ellerinde yetişen o örnek neslin en büyük özelliklerinden bir tanesi de hiç şüphesiz Ona (s.a.v.) duydukları aşk ve muhabbettin boyutudur. On-lar kendilerini bir ateş çukurunun kenarından kurtaran, hi-dayet çeşmesinin o tatlı suyu ile buluşturan ve onları bere-ketli bir sofra olan nübüvvet sofrasına kavuşturan Alemlerin Sultanına karşı bir minnet ve vefa borcu olarak öylesine se-viyorlardı ki; en aziz bildikleri şeyleri Onun (s.a.v.) yolunda feda etmekten bir an geri durmuyorlardı. Onu (s.a.v.) gör-medikleri günü ziyan sayıyor, o bereketli sesi duymadıkları günü yaşanmamış kabul ediyorlardı. Bazen meclislerinde birbirlerine Efendimizi anlatarak özlemlerini gideriyor, O-nun (s.a.v.) adını anmadan, hiçbir konuşmaya başlamıyor ve yine adını anmadan konuşmalarını nihayete erdirmiyorlardı.
Medinenin gençlerinden olan Hassan b. Sabit şiirde zirve şahsiyetlerden biriydi. Allah Resulü Medineye hicret edince o da ensarî Müslümanlardan oldu, o da evini ve yüreğini Mekkeden gelen iman kardeşlerine açtı. Hassanın o günden sonra şiirlerine konu olan tek bir şey vardı, o da: Hz.Peygamberdi. Hassan yazıp okuduğu şiirlerle sahabenin yüreğinden kopup gelen Peygamber aşkını iyice derinleştiri-yor, her şiiri ile bu aşkın boyutunu daha da ötelere taşıyor-du. Sahabe onu her gördüğünde; Hadi Hassan, bir şiir oku da Efendimizi anlat ve bizlere canlarımızın yoluna feda oldu-ğu Resullullahı medhet derlerdi. Hassan b. Sabit sahabenin bu isteğine şöyle karşılık verecekti:
Ve ma medahtü Muhammeden bi makaleti
Ve lakin medahtü makaleti bi Muhammedin
Allah Resulüne vurgun bir yürek olan Hassan diyordu ki:
Ben şiirlerimle Muhammedi övmüyorum
Bilakis Muhammed ile şiirlerimi medhedip, güzelleştiriyorum
- Taksit Seçenekleri
- AkbankTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim0,000,0020,000,0030,000,0060,000,0090,000,00İŞ BANKASITaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim0,000,0020,000,0030,000,0060,000,0090,000,00Diğer BankalarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim0,000,002--3--6--9--
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
-
%25
-
%25
-
%25
-
%25
-
%25
-
%25