%24
Atatürkün Usül ve Felsefesinden Cumhuriyetin Resmi İdeolojisine Atatürkün Usül ve Felsefesinden Cumhuriyetin Resmi İdeolojisine

Atatürkün Usül ve Felsefesinden Cumhuriyetin Resmi İdeolojisine

Stok Kodu
9786054483402
Sayfa Sayısı
289
Baskı
1
Basım Tarihi
2017
Çeviren
Hüseyin Aydın
Kapak Türü
Karton Kapak
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
tr
Orijinal Adı
Atatürkün Usül ve Felsefesinden Cumhuriyetin Resmi İdeolojisine
0,00TL
0,00TL
Stokta yok
9786054483402
861874
Atatürkün Usül ve Felsefesinden Cumhuriyetin Resmi İdeolojisine
Atatürkün Usül ve Felsefesinden Cumhuriyetin Resmi İdeolojisine
0.00
Kuvvetli lider ve kuvvetler birliği ilkesi ilişkisi, Atatürk'ün uyguladığı "usul"de açıkça ortaya çıkmaktadır. Atatürk, bir yandan Kurtuluş Savaşı'nı yürütürken diğer yandan kuvvetler birliği ilkesine dayalı rejim arayışını sürdürmüştür. Hem meşrutiyet hem cumhuriyet, kuvvetler ayrılığı ilkesine dayandığı için "bizim hükümet (devlet) şeklimiz, ikisi arası bir şeydir", demiştir. Ama böyle bir ara rejim olmadığı için bir gece bir gündüzde (28 Ekim akşamı ve 29 Ekim) tasarılaştırdığı, çoğunluğun olmadığı Meclis'te yasalaştırdığı ve kendisini ekanim-i selase yapan Anayasa ile Cumhuriyet'i ilan etmiştir. Kurtuluş Savaşı ardından en büyük eseri, Cumhuriyet'tir.

Atatürk'ün demokratlığı konusunda ileri geri konuşulur. Atatürk'ün halkı için isteyemeyeceği hiçbir iyilik yoktur. Fakat temel ilkesi, Condorce'nin: "Bana hakkımı verin. Fakat ben onu nasıl kullanacağımı bilmem. Ben halkım." sözüdür. Dolayısıyla demokrasi onun için bir nazariye ve komünizmin kamuflaj perdesidir.

Atatürk, felsefesinin yani devrimlerin içeriğinin belirlenmesini halka bırakmaz. Bu konudaki temel ilkesi, yine Fransız düşünürlerinden Gustave Le Bon'un "Entelektüel bir elim tarafından sıkı biçimde yönlendirilmeyen kitleler, kolaylıkla akıldışı davranışlara yönelirler." görüşüdür. Felsefesinin içeriğini, aşağı yukarı ortak felsefeye sahip olan Tevfik Fikret, Rıza Tevfik, Goethe ve Rousseau'dan gelen natüralist etkiler oluşturmuştur. Temel amacı, kendi felsefesini yansıtacak bir halk oluşturmaktır. Halkın mutluluğunu bu hayat felsefesinde bulur. Zihniyet değişimi, bu felsefenin halk tarafından benimsenip özümsenmesi ile gerçekleşecek ve halk "medeni' yetişmişlik" seviyesine ulaşacaktır. Halk, anlamadığı duaların cazibesine kapılarak Tanrı'ya ibadetle değil, tabiatın kanunluluk ve ahengini temaşa ile yetinecektir. Laiklik, temel ilkedir: ama dünyagörüşü açısından bir aşamadır. Asıl hedef sekülerliktir. Sonuç: "Türk milleti tabiata tapar." yargısına varıp durmaktır.
  • Açıklama
    • Kuvvetli lider ve kuvvetler birliği ilkesi ilişkisi, Atatürk'ün uyguladığı "usul"de açıkça ortaya çıkmaktadır. Atatürk, bir yandan Kurtuluş Savaşı'nı yürütürken diğer yandan kuvvetler birliği ilkesine dayalı rejim arayışını sürdürmüştür. Hem meşrutiyet hem cumhuriyet, kuvvetler ayrılığı ilkesine dayandığı için "bizim hükümet (devlet) şeklimiz, ikisi arası bir şeydir", demiştir. Ama böyle bir ara rejim olmadığı için bir gece bir gündüzde (28 Ekim akşamı ve 29 Ekim) tasarılaştırdığı, çoğunluğun olmadığı Meclis'te yasalaştırdığı ve kendisini ekanim-i selase yapan Anayasa ile Cumhuriyet'i ilan etmiştir. Kurtuluş Savaşı ardından en büyük eseri, Cumhuriyet'tir.

      Atatürk'ün demokratlığı konusunda ileri geri konuşulur. Atatürk'ün halkı için isteyemeyeceği hiçbir iyilik yoktur. Fakat temel ilkesi, Condorce'nin: "Bana hakkımı verin. Fakat ben onu nasıl kullanacağımı bilmem. Ben halkım." sözüdür. Dolayısıyla demokrasi onun için bir nazariye ve komünizmin kamuflaj perdesidir.

      Atatürk, felsefesinin yani devrimlerin içeriğinin belirlenmesini halka bırakmaz. Bu konudaki temel ilkesi, yine Fransız düşünürlerinden Gustave Le Bon'un "Entelektüel bir elim tarafından sıkı biçimde yönlendirilmeyen kitleler, kolaylıkla akıldışı davranışlara yönelirler." görüşüdür. Felsefesinin içeriğini, aşağı yukarı ortak felsefeye sahip olan Tevfik Fikret, Rıza Tevfik, Goethe ve Rousseau'dan gelen natüralist etkiler oluşturmuştur. Temel amacı, kendi felsefesini yansıtacak bir halk oluşturmaktır. Halkın mutluluğunu bu hayat felsefesinde bulur. Zihniyet değişimi, bu felsefenin halk tarafından benimsenip özümsenmesi ile gerçekleşecek ve halk "medeni' yetişmişlik" seviyesine ulaşacaktır. Halk, anlamadığı duaların cazibesine kapılarak Tanrı'ya ibadetle değil, tabiatın kanunluluk ve ahengini temaşa ile yetinecektir. Laiklik, temel ilkedir: ama dünyagörüşü açısından bir aşamadır. Asıl hedef sekülerliktir. Sonuç: "Türk milleti tabiata tapar." yargısına varıp durmaktır.
  • Taksit Seçenekleri
    • Akbank
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      0,00   
      0,00   
      2
      0,00   
      0,00   
      3
      0,00   
      0,00   
      6
      0,00   
      0,00   
      9
      0,00   
      0,00   
      İŞ BANKASI
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      0,00   
      0,00   
      2
      0,00   
      0,00   
      3
      0,00   
      0,00   
      6
      0,00   
      0,00   
      9
      0,00   
      0,00   
      Diğer Bankalar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      0,00   
      0,00   
      2
      -   
      -   
      3
      -   
      -   
      6
      -   
      -   
      9
      -   
      -   
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat