Cumhuriyetin Vitrin Şehri- 3 Devirde İstanbul

Cumhuriyet devrinde Istanbul, bugün hâlâ tartisilan pek çok degisime maruz kaldi. Payitahtlik unvanini kaybetti ama asla görmezden gelinemedi. Tarihi ve dogal dokusunun yaninda imparatorluklar mirasiyla kisa sürede yeniden gündeme geldi. Atatürk 1927'ye kadar ziyaret etmedigi eski payitahta bu tarihten sonra siklikla gelir oldu. Pek çok kongre burada toplandi, pek çok devlet baskani burada agirlandi. 1950'lerden sonra ise sehrin geleneksel dokusunda ciddi kirilmalar yasandi. Genis bulvarlar, uzun, düz caddeler ve yüksek yapilarin insasi ve suriçinin sehir trafigine eklemlenmesiyle büyük sorunlar bas gösterdi. Pek çok tarihi yapi bu dönemde kör kazmaya kurban gitti. Benzeri gelismeler 80'lerde de yasandi. Cumhuriyetin vitrin kenti, Ortadogu'nun Paris'i, Balkanlar'in ticaret merkezi olarak algilanmak, Istanbul'a pahaliya mal oldu. "Üç Devirde Istanbul" serisinin Konstantin'in Kutsanmis Sehri ve Fatih'in Müjdelenen Sehri ile birlikte üçüncü ve son kitabi olan Cumhuriyetin Vitrin Sehri, Istanbul'un Cumhuriyet döneminde yasadigi bu degisim ve dönüsümü gözler önüne seriyor.