Eve Düşen Yıldırım Hikayeler 3
Yayınevi
: Oğlak Yayınları
Stok Kodu
:
9789753296434
Çeviren
:
Nahid Sırrı Örik
Kapak Türü
:
Karton Kapak
Dili
:
tr
Orijinal Adı
:
Eve Düşen Yıldırım Hikayeler 3
150,00TL
112,50TL
Stokta yok
9789753296434
739639
https://www.cukurovakitap.com.tr/eve-dusen-yildirim-hikayeler-3
Eve Düşen Yıldırım Hikayeler 3
112.50
Muazzez hep ayakta duruyor, kapıya doğru yavaş yavaş çekiliyordu. Namık bütün kuvvetini sarfetmiş bir adam halsizliği ile oturdu ve birden sesi hafifleyerek, ağır ağır, ağlar gibi, inler gibi, kendi kendine yapayalnız inler gibi söyledi: "Seni son defa olarak görmek istedim. Birkaç güne
kadar Kayseri'ye naklediyorum. Seni son defa olarak bir kere görmeden gidersem yaşayamayacağımı hissettim. Seni bilsen nasıl sevdim, Muazzez! İlk önce ben de anlamamıştım. Bilmem ki nasıl oldu, neden oldu!"
Sonra omuzlarını silkerek güldü. "Amma da aptalım ha! Neden oldusu, nasıl oldusu var mı? Seni görüp de sevmemek kabil olur mu? Ne kadar güzelsin Muazzez, ne kadar güzelsin! Bak artık bütün hayatım kahır içinde geçeceği halde yine, 'Keşke seni görmeseydim!' diyemiyorum. Kahrolacaksam da ne beis var! Madem ki gözlerimde senin hayalin yaşayacak!"
Muazzez kapıdan yavaş yavaş dönmüştü. Bu sesin, bu ıztırabın, bu aşkın mukavemet edilemez cazibesi kendisini çekiyor, göndermiyor, yaklaştırıyordu. Onu Sait herhalde bu kadar sevmemiş, böyle inleyerek, böyle çıldırarak, böyle helak ola ola sevmemişti. O yalvarmaya hiç muhtaç olmamıştı. Buna mecbur olsaydı da herhalde bu kadar acı ve bu kadar yakıcı şeyler söyleyemezdi. Çizgileri derinleşmeye başlayan bu tıraşı gelmiş yüz, elbette Sait'in yüzü gibi taze ve güzel değildi. Fakat bu daha kudretli, daha canlı ve ihtiraslı, daha erkek bir yüzdü. Ve ona doğru uzanan eller Sait'in elleri gibi beyaz ve mevzun değil, lakin ihtiras ve perestiş dakikalarında da daha güzel, hele daha vahşi okşayacak ellerdi.
kadar Kayseri'ye naklediyorum. Seni son defa olarak bir kere görmeden gidersem yaşayamayacağımı hissettim. Seni bilsen nasıl sevdim, Muazzez! İlk önce ben de anlamamıştım. Bilmem ki nasıl oldu, neden oldu!"
Sonra omuzlarını silkerek güldü. "Amma da aptalım ha! Neden oldusu, nasıl oldusu var mı? Seni görüp de sevmemek kabil olur mu? Ne kadar güzelsin Muazzez, ne kadar güzelsin! Bak artık bütün hayatım kahır içinde geçeceği halde yine, 'Keşke seni görmeseydim!' diyemiyorum. Kahrolacaksam da ne beis var! Madem ki gözlerimde senin hayalin yaşayacak!"
Muazzez kapıdan yavaş yavaş dönmüştü. Bu sesin, bu ıztırabın, bu aşkın mukavemet edilemez cazibesi kendisini çekiyor, göndermiyor, yaklaştırıyordu. Onu Sait herhalde bu kadar sevmemiş, böyle inleyerek, böyle çıldırarak, böyle helak ola ola sevmemişti. O yalvarmaya hiç muhtaç olmamıştı. Buna mecbur olsaydı da herhalde bu kadar acı ve bu kadar yakıcı şeyler söyleyemezdi. Çizgileri derinleşmeye başlayan bu tıraşı gelmiş yüz, elbette Sait'in yüzü gibi taze ve güzel değildi. Fakat bu daha kudretli, daha canlı ve ihtiraslı, daha erkek bir yüzdü. Ve ona doğru uzanan eller Sait'in elleri gibi beyaz ve mevzun değil, lakin ihtiras ve perestiş dakikalarında da daha güzel, hele daha vahşi okşayacak ellerdi.
- Açıklama
- Muazzez hep ayakta duruyor, kapıya doğru yavaş yavaş çekiliyordu. Namık bütün kuvvetini sarfetmiş bir adam halsizliği ile oturdu ve birden sesi hafifleyerek, ağır ağır, ağlar gibi, inler gibi, kendi kendine yapayalnız inler gibi söyledi: "Seni son defa olarak görmek istedim. Birkaç güne
kadar Kayseri'ye naklediyorum. Seni son defa olarak bir kere görmeden gidersem yaşayamayacağımı hissettim. Seni bilsen nasıl sevdim, Muazzez! İlk önce ben de anlamamıştım. Bilmem ki nasıl oldu, neden oldu!"
Sonra omuzlarını silkerek güldü. "Amma da aptalım ha! Neden oldusu, nasıl oldusu var mı? Seni görüp de sevmemek kabil olur mu? Ne kadar güzelsin Muazzez, ne kadar güzelsin! Bak artık bütün hayatım kahır içinde geçeceği halde yine, 'Keşke seni görmeseydim!' diyemiyorum. Kahrolacaksam da ne beis var! Madem ki gözlerimde senin hayalin yaşayacak!"
Muazzez kapıdan yavaş yavaş dönmüştü. Bu sesin, bu ıztırabın, bu aşkın mukavemet edilemez cazibesi kendisini çekiyor, göndermiyor, yaklaştırıyordu. Onu Sait herhalde bu kadar sevmemiş, böyle inleyerek, böyle çıldırarak, böyle helak ola ola sevmemişti. O yalvarmaya hiç muhtaç olmamıştı. Buna mecbur olsaydı da herhalde bu kadar acı ve bu kadar yakıcı şeyler söyleyemezdi. Çizgileri derinleşmeye başlayan bu tıraşı gelmiş yüz, elbette Sait'in yüzü gibi taze ve güzel değildi. Fakat bu daha kudretli, daha canlı ve ihtiraslı, daha erkek bir yüzdü. Ve ona doğru uzanan eller Sait'in elleri gibi beyaz ve mevzun değil, lakin ihtiras ve perestiş dakikalarında da daha güzel, hele daha vahşi okşayacak ellerdi.
- Taksit Seçenekleri
- AkbankTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim112,50112,50258,50117,00339,75119,25620,25121,50913,75123,75İŞ BANKASITaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim112,50112,50258,50117,00339,75119,25620,25121,50913,75123,75Diğer BankalarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim112,50112,502--3--6--9--
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.