İlk Atlas

Büyülü serüvenin ilk duragina dönüs: Ilk Atlas… "Yazdigim her seyin bir bütünün parçasi oldugunu düsünüyorum. Onu hissederek yaziyorum. Büyük bir define haritasinin kayip parçalarini kesfedercesine, her yazdigim sey o bütünün dolmayi bekleyen bir parçasi gibi doguyor bende. Aslinda bütün gerçek sairlerin böyle bir bütünlük içinde yasadiklarina inaniyorum, ama ben bunu kendimde çok baskin bir sekilde hissediyorum." diyen Cahit Koytak, siire hasredilmis ömür mesaisinde her seyi siir olarak gören, her seyi siire dönüstüren bir sair. Yoksullarin ve Sairlerin Kitabi Üçlemesi ile baslayan Cahit Koytak kitapliginin yeni duragi, aslinda serüvenin baslangiç noktasi: Ilk Atlas. Siirleriyle uzun hem de çok uzun bir yolculuga çikmayi düsünen sairin kisa bir yolculugu gibi Ilk Atlas. Kisa ama bir o kadar da kapsamli, haber verici, yogun bir ön kesif gezisi gibi; ardindan gelecek büyüleyici bir külliyatin habercisi. Yirmi yillik uzun bir aradan sonra, bünyesine kattigi yeni siirlerle Ilk Atlas raflarda yerini aliyor yeniden.