Sonsuz Sayılı Günlerimiz

Kitabi bitirdim ve bastan baslamak için ilk sayfasina geri döndüm… Güzel, yürek parçalayici ve çok canli. –Amy Stewart,The Drunken Botanist'in yazari 1976 yilinda Peggy Hillcoat sekiz yasindadir. Bütün yazini babasiyla kamp yaparak, çok sevdigi Demiryolu Çocuklari albümünü ve annesinin piyano çalmasini dinleyerek geçirir. Ne var ki hayati degismek üzeredir. Dünyanin sonunun gelecegine inanan ve yiyecek stoklayan babasi onu Londra'dan Avrupa'nin issiz bir kösesindeki bir kulübeye götürür. Burada Peggy'ye dünyanin kalaninin yok oldugunu söyler ve genç kiz dokuz yil boyunca baska kimseyi görmez. 1985 yilinda Peggy eve, Londra'ya geri döner. Ama ormanda ne olmustur? Nasil ve neden geri dönmüstür?